paris gezilecek yerler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
paris gezilecek yerler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ekim 2016 Perşembe

PARİS'TE YAPMADAN DÖNÜLMEMESİ GEREKEN 6 AKTİVİTE

Paris

Kendimi bildim bileli gitmek istediğim, hayallerini kurduğum, şehir. Fransa denilince akla gelen, aşkın, sanatın, modanın, şehri.


Aslında iflah olmaz bir romantik değilim.Hatta yer yer kendimi odun olarak nitelendirsem de, Paris başka bir şehir. İnsana duyguları yoğun olarak hissettiren, hatırladığında yüzünde tebessüm bırakan... Tabii bunda yıllardır izlediğim Fransız filmlerinin, öğrenmeye çalıştığım dilinin kısaca benim Fransızlara karşı olan sempatimin etkisi büyük. 

Paris ile ilgili hatıralarımın hepsi bir şarkının melodisi gibi. Şu an bu yazıyı yazarken; kulağımda o şarkı,yüzümde tebessüm. 

Bundan bir sene önce Paris'e gitmiştik.Hayalim gerçek oluyordu. Gitmeden gezi rehberimizi hazırlamıştım zaten ama benim için o rehberden, klasik yerleri görmekten çok daha önemli şeyler vardı.Bunları yaparken hayalini kurduğum Paris'i yaşayacaktm. Eiffel'e çıkamayabilirdim ama ne olursa olsun mutlaka Eiffel'e karşı şarabımı yudumlamalıydım. Veya Louvre Müzesi'ne giremeyebilirdim ama mutlaka La Grande Roue' ye binmeliydim. Çünkü ben bundan yıllar sonra Paris'te gördüğüm tabloları değil, hissettirdiklerini hatırlayacaktım.

Paris' i yıllar sonra böyle hatırlayabilmek için bence yaşanması gereken bir Paris var. Kaliteli zaman geçirmenizi sağlayacağını,%100 garanti ediyorum. Beğenmezseniz sonra gelip saydırabilirsiniz.

İlk olarak belirtmem gerekir ki, bu yazı klasik bir gezi rehberi değil, gidilmesi gereken müze ve yerleri detaylı bir şekilde hatırlamadığımdan yazmayı çok doğru bulmuyorum. Zaten zilyon tane blog var, okuyup gezinizi planlayabilirsiniz. Biz bu geziye turla katılmıştık, ben gitmeden önce çok araştırmama rağmen dişe dokunur bir yazı göremedim. Onunla ilgili bir yazı yazabilirim, turla gidecek olanlara yardımcı olsun diye.


İkinci olarak ise, aşağıdaki aktiveteleri yaparken çok fazla yolda vakit kaybetmeyeceksiniz. Haritadan baktığınzda göreceksiniz hepsi birbirine yakın mesafelerde.
      
Olmazsa olmaz dediklerim ;

1- Eiffel'in yanındaki atlıkarıncaya binmek.

Evet binen herkes miniş ve tek büyük siz olabilirsiniz. Ama ne var ki bunda? Utanmayın,binin. Hatta benim aklıma gelmedi ama bir dahaki gittiğimde yapmayı düşündüğüm şeyi yapın bağırın : Paris, je t'aime! 

Akşam daha güzel oluyor aklınızda bulunsun.

Çocuklar gibi şendim


2- Montmarte tepesine çıkmak.

Amelie filminin çekildiği sokaklar, Sacre Coeur Bazilikası, kafeler daracık sokaklar, sokak müzisyenleri, Paris manzarası, ressamlar ve Moulin Rouge... Burası Paris'in merkezi bölgelerinden farklı sıcacık bir bölge. Benim en sevdiğim bölge burası oldu. Mümkünse vaktinizin çoğunu burada geçirin.Metrekareye düşen insan yoğunluğundan fotoğrafların çoğu kötü, ama gidip gezerseniz bayılacağınıza eminim.





 
Sacre Coeur Bazilikası
Ve tabii ki Moulin Rouge. İzlemediyseniz bile müzikal türündeki bu filmi Paris'e gitmeden mutlaka izlemelisiniz.



4-Concorde Meydanı'ndaki dönmedolaba binmek (La Grande Roue)

Disneyland'daki Space Mountain Mission 2'den tutun da Vialand'daki türlü türlü oyuncaklara hatta fırlatan toplara kadar binmiş insanım ama şu dönmedolap beni benden alıyor. Resmen dizlerim titriyor. Küçücük dönmedolapta krizler geçiren ben bu kocaman dönmedolapta sessizce oturdum, fotoğraf çekerken yerimden kımıldayamadım bol bol terledim ama her saniyesine değerdi.




5 -Pont des Arts'a kilit asmak



Aşkımız daim olsun dedik kilidimizi astık.Rivayete göre buraya kilidi asıp anahtarı nehre attığınızda aşkınız ölümsüz oluyormuş. Yalnız dikkat kilidin açılmaması , orada kalması gerekiyor. Kilit düşerse vay halimize:)

6 -Eiffel'e karşı piknik yapmak.



Yaz mevsiminde gidecekseniz sevdiceğinizi, şarabınızı, örtünüzü, yiyeceğinizi, alıp Eiffel'in çimlerine yayılıp keyif çatmazsanız  Paris'e gitmiş sayılmazsınız.Kış mevsiminde denemeyiniz. 

Soğuk havalariçin tabii ki alternatifimiz var. Çevrede harika cafe ve restoranlar var beğendiğiniz birine oturup güzel vakit geçirebilirsiniz.Merak etmeyin çoğu Eiffel'i görüyor. 



BONUS : DİSNEYLAND

Lunaparkları, masalları, animasyon filmlerini ve tabii ki adrenalini seviyorsanız buraya mutlaka gitmelisiniz. Ben gitmeden, hatta Paris'te bile Ratatouille'yi izlemiş bir insan olarak benim için Disneyland'daki en özel yerlerden biriydi burası ama kalabalıktan içeri giremedim. Kalabalık ve sıradan kastım 2 -3 saat bekleme süresi olabiliyor diyeyim gerisini siz hesap edin.
Hızlı geçiş bilet hakkınız oluyor, benim yaptığımı yapmayın o hakları iyi kullanın.Girmek istediğiniz yerlere giremeyebilirsiniz sonra.


Sadece dışarıdan bakabildim






Saat 5 gibi sanırım, Disney kahramanlarının geçişi oluyor. Mutlaka önlerden yer kapıp izleyin.

Alice Harikalar Diyarında

Winnie the Pooh







Magic everywhere!

Benim Paris'im böyleydi.

Sonraki yazıda görüşmek üzere!